Bağlılık atölyeleri
25 Mart 2020
Yaşam enerjisi nereden gelir?
25 Mart 2020
Bağlılık atölyeleri
25 Mart 2020
Yaşam enerjisi nereden gelir?
25 Mart 2020
Hepsini göster

Öğrenme ve gelişim ortamlarında devrim

Bir işin bir insanı sadece para yüzünden tatmin etmesi mümkün müdür? Bu soruyu ne zaman sorduğunuzun önemi var. Krizli dönemlerde ve normal dönemlerde yanıtı farklı olabilir. Biraz önce bununla ilgili fikrini sorduğum bir arkadaşım “Kesinlikle tatmin eder, başka bir şeye de gerek yok!” dedi kahkaha atarak. İnsanların zor dönemlerde refleksinin bu olması çok doğal. Çünkü yeterince para biriktirdikten sonra oyunu terk etme hayali herkesin kafasının bir yerinde var. Yeterince paranın miktarı kişiden kişiye değişse de…

Fakat deneyimlerim gösteriyor ki para sorunu ortadan kalktığında “Peki şimdi ne olacak?” sorusu geliyor.

Para sorunu çözülememiş olduğunda da iyi liderlik, öğrenme ve gelişim ortamı, yapılan işte bulunan anlam gibi birçok şey insanı yaptığı işe ve çalıştığı iş yerine bağlıyor.

Öğrenme ve gelişim özellikle genç çalışanlar için çok önemli bir kriter.

İK departmanlarının bu alanda artan çabaları da, bu ihtiyaca yönelik farkındalığın yüksek olduğunu gösteriyor.

Öğrenme ve gelişim ortamı oluşturmak önemli fakat yeni nesil ihtiyaçları göz ardı etmek, bu alanda yapılacak yatırımları çöpe atmak anlamını taşıyabilir. Araştırmalar ve gözlemlerim şu konulara dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.

  • Genç nesil teknoloji ile büyüdü, büyüyor. Birbirleriyle iletişim kurmak için yüzyüze gelmeyi beklemeleri gerekmedi. İşlerini çevrim içi olarak hallettiler. Bundan sonra da çevrim içi olmakla ilgili bir dertleri yok, onlara sunacağınız öğrenme ve gelişim ortamlarının dijital olması avantajlı. Öte yandan dijital öğrenme ortamları maliyet açısından da fayda yaratıyor. E-öğrenme ve gelişim ortamları giderek gelişti ve yerel değil global olanaklar da sunuyor. Bugüne dek, yüz yüze öğrenmek başka diye düşünüyorduk ama bunu düşünen bizdik, yeni nesil değil.
  • Yeni nesil onları uyutmanızı değil, güldürmenizi istiyor. Bence eğitimcilerin kendilerini bu yönde güncellemeleri önemli. İlk dakikalardan itibaren kalplerini attırmayı, yüzlerini güldürmeyi başaramıyorsanız, içlerine kapanıyorlar. Hatta içlerine değil, gizli gizli telefonlarına kapanıyorlar. Sosyal medyadan daha eğlenceli olmanız gerekiyor. Daha komiği, kocaman insanlara öğrenci gibi cep telefonlarınızı kaldırın da diyememek. Eğitimci açısından da performans düşürücü bir durum bu.
  • Başarılı eğitim şirketleri eğlencenin yanında oyunun önemini çoktan kavradılar. Oyunlaştırma öğrenmenin çok önemli bir silahı haline geldi. Bugüne dek çocuklar için geçerli olduğunu sandığımız oyunla öğrenme “büyük çocuklar” için de çalışan bir yöntem.
  • Geri bildirimi ve ödüllendirilmeyi çok önemsiyorlar. Gelişim programlarından bir madalya ile çıkmayı bekliyor olabilirler. Öğrenme ve gelişimleri sürdüğü sürece bence bir sakıncası yok. Diyelim ki eğitim bitti, bir mini sınav yapıldı ve madalyalar dağıtıldı. Birkaç dakika içinde o madalyalar şirket ve eğitim ismi ile sosyal medyaya düşecek. Bundan korkmamayı öğrenin, çünkü sizin madalyanız da bu.
  • Öğrenme ve gelişim planlarının programlamasında özgün davranın. Toplu değil, kişisel planlar yapmaya gayret edin. Bu, her durumda mümkün olmayabilir ama olabiliyorsa çok daha anlamlı sonuçlara ulaşabilirsiniz. Herkes eşit ama herkes farklı, herkese eşit olanaklar sağlamalı, ama herkesin farklı gelişim alanları olabileceğini unutmamalısınız.
  • Yıldız liderlerinizi kaynak olarak kullanın. Çünkü aynı çatı altındaki rol modeller gelecekle ilgili çok daha somut bir fikir verirler. Gerçeğe simülasyonu icat edin! Buradayız, aynı şirkette çalışıyoruz ve bu yolun sonunda bu konuşan insanın yerinde olmak var hissi, değerli bir histir. Fakat yıldız liderden ne anladığınızı da iyi analiz edin. Şirkete çok büyük paralar kazandırmış, pazarlar kazandırmış çok iyi bir yöneticiden söz etmiyorum. Yıldız liderden söz ediyorum. Işık saçanlardan.
  • Zeka gösterileri, şaşırmak ve ters köşe edilmek sevdikleri şeyler. Önlerine bir defter, bir kalem ve de konuşma notları koyarak onları etkileyebileceğini sanıyorsanız, siz muhtemelen benim gibi 40’ların üzerindesinizJ Bir pazarlama iletişimcisi gibi düşünün. Yaptığınız işi bir ürüne dönüştürün ve satın. Sadece eğitimi alanlara değil, yönetim takımlarına da satın. Bunu yapıyoruz ve burada bir şeyler değişecek mesajını verin. Bu noktayı sık sık belirtiyorum bence çok önemli. Ve tabi bir şeylerin değişeceğinden emin olun.

Işık Şerifsoy