Çalışanınız başka nerede çalışıyor?
30 Mart 2021
Değişim yönetiminde insan ve insanda değişim
30 Mart 2021
Çalışanınız başka nerede çalışıyor?
30 Mart 2021
Değişim yönetiminde insan ve insanda değişim
30 Mart 2021
Hepsini göster

Çalışan bağlılığı ve kapsayıcılık

Küresel yetenek manzarası ilginç bir değişim gösteriyor. Çalışma çağındaki nüfusun azalması, iş gücünün yaşlanması, oyuna yeni giren genç neslin istek ve beklentilerindeki farklılıklar yönetim takımlarının strateji geliştirmelerini zorlaştırıyor. Üstüne üstlük, öğrenen makineler, yapay zekâ ve robotik teknoloji nedeniyle ortadan kalkacak birçok iş de var. Dünya Ekonomik Forumu bir açıklamasında “bugün ilkokula başlayan çocukların yüzde 65’i nihayetinde henüz var olmayan tamamen yeni iş türlerinde çalışacak.” ifadesini kullanmıştı.

Bu yazıda şu soruların yanıtlarını sorgulayacağım:

  • Kurumsal yaşamda yetenek manzarası bu kadar karışmışken çalışan bağlılığı nasıl sağlanacak?
  • Yeni jenerasyona yönelik iş yatırımları eski nesil çalışanları nasıl etkileyecek, yaş önyargısı nasıl önlenecek?
  • Kapsayıcılık aşısı olmadığına göre kapsayıcı bir bakış açısı nasıl sağlanacak?

Bağlılık derken…

Kapsayıcılık ile ilgili düşüncelerimi aktarmadan önce çalışan bağlılığı ile ve yönetim takımlarının çalışan bağlılığına bakış açılarıyla ilgili bir saptama yapmak istiyorum. Engage & Grow dünya çapında yüzlerce lisanslı koçun aracılığıyla çalışan bağlılığı programları yapıyor. Bu programlarda biz, kişisel veya mesleki bir beceri seti sunmuyoruz, bir bakış açısı yapılandırıyoruz. Dolayısıyla öncelikle hizmet sunmak için buluştuğumuz şirketin/yöneticinin veya karar vericinin, bağlılıkla ilgili niyetinin çok net olması gerekiyor. Koçlarımızın sıklıkla yaptığı çalışan bağlılığı seminerlerinin amacı, programları sunmadan önce çalışan bağlılığının şirket için ne anlama geldiğini anlatmak ve değişimin şirkete olan getirilerini ortaya koymak. Ben buna dalga yaratmak diyorum. Çalışan bağlılığı oluşturmanın şirkete olan çok yönlü faydalarını özümseyen yöneticiler için zaten buna ulaşmak bir öncelik. Kârdan zarardan, satıştan ve büyümeden söz edebilmenin ilk adımı… Yani bir set eğitim almak asla değil. Böyle iken, bazı görüşmelerde biz bu sene liderlik eğitimlerine odaklanıyoruz sonraki sene de çalışan bağlılığını bütçeleyelim gibi bir cümle duyduğumda şaşırıyorum. Çalışan bağlılığını öğrenme ve gelişim alanlarından herhangi biri olarak görüyorsanız, sorgulamayı hedeflediğim soruların da anlamı olmayacak. Kapsayıcılıktan söz edebilmek için başta lider olmak üzere tüm takımların hizalı bir bağlılık anlayışının olması gerekiyor. Çalışanın lafta değil, özde, tam çekirdekte var olan bir anlayış. Eğer bu varsa zaten çalışanlarınızı kucaklıyor olacaksınız ve ilk sorumun yanıtı da aslında kendiliğinden gelmiş olacak. Geriye sadece dalgayı yaratacak, şirketi sarmasını sağlayacak sağlam uygulamalar kalacak.

Yaş önyargısı ve oluşan uçurum

Farklı çalışmaların sonuçları daha yaşlı olan çalışanların bağlılık düzeylerinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Yetenek havuzunuzla ilgili yaşa yönelik önyargılarınız varsa bu bilgiyi anımsayın. Teknoloji odaklı iş ortamında gençlere yönelik yatırımlar doğal olarak önem kazanıyor. Fakat deneyim ve bilginin, bağlılık ve vizyonunun önemini de unutmamak gerekiyor.

Şirketler çalışanlarını yaşlarına bakılmaksızın takdir etmeli ve yaş önyargılarının çalışanların gelişimini engellemediğinden emin olmalıdır. Yeni teknolojiler ortaya çıktıkça yaşlı çalışanların becerilerinin artırılması ve yeniden eğitilmesi önemlidir. Şunu unutmamamız önemli; yeni fikirler herkesten gelebilir.

Kapsayıcı olmak öğretilebilir mi?

Kapsayıcılık olmadan adaletin, adalet olmadan ise bağlılığın gerçekleşebileceğine inanmak güç. İnsan hikayelerine ihtiyacımız var. Bol bol… İyi ve kötü örneklere, yeni insanlar tanımaya, algılarımızı sonuna kadar açmaya… Önyargılarla savaşmaya ihtiyacımız var. Farklılıklardan doğacak lezzeti ve zenginliği kavramaya ihtiyacımız var. Aklınıza gelen tüm farklılıkları listeleyin. Yaş, din, cinsiyet, dil, yaşam tercihi, düşünme biçimi, her türlü fiziksel ve zihinsel engel. Sizin için farklı olanın farkını düşünün. Bir otobüse bindiğinizi ve size benzeyen, sizinle aynı olanın yanına oturma eğiliminize dikkat edin. Hepimizde olan bir eğilim bu. Kapsayıcı olmak öğretilebilir mi sorusunun yanıtını herkes kendi içinde versin.

Sizce öğretilebilir mi?

Işık Şerifsoy