Değişim yönetiminde insan ve insanda değişim
30 Mart 2021
Özerk, mutlu ve bağlı
10 Ağustos 2021
Değişim yönetiminde insan ve insanda değişim
30 Mart 2021
Özerk, mutlu ve bağlı
10 Ağustos 2021
Hepsini göster

Çalışan Bağlılığında Yeni Sorular

Yanıtların değişmesi için soruları değiştirin!

Aşılama oranlarındaki artış ve okulların açılma döneminin yaklaşmasıyla birlikte uzun zamandır uzaktan çalışmakta olan ekiplerin ofise çağırıldığı haberleri üst üste gelmeye başladı. Farklı sebeplerden dolayı uzaktan çalışmayı sürdürecekler de var. İnsanların evden çalışma sürecindeki performansları etkileyici oranlarda gerçekleşti fakat tüm sektörler için genelleme yapmak doğru olmaz. Hibrit çalışma düzenine geçmeyi düşünen şirketler uzun süredir uzak ve dağıtılmış ekiplerle evden esnek çalışma uygulamalarını analiz ediyor ve altyapılarını hazırlıyorlar. Çalışan bağlılığı bu sürecin en önemli başlıklarından biri olarak öne çıkıyor. Engage & Grow olarak tüm dünyada çalışan bağlılığı oranlarını artırmaya yönelik çalışırken, aynı zamanda şirketlerin değişen dinamiklerini ve yeni yol haritalarını analiz ediyor, yeni araçlar geliştiriyoruz. Bu çalışmalar sırasında karşılaştığımız bazı kavramların üzerinden bir kez daha geçelim mi?

Hibrit çalışma ortamında çalışanlar zaman zaman ofise gelip, işin durumuna göre evden veya uzaktan çalışarak görevlerini tamamlarlar. Bu durumda insanları bir arada tutmak, üretkenliği sürdürmek, çalışan bağlılığını yüksek tutmak ve hibrit şirket kültürüyle dinamik bir iş yeri yaratmak için ekstra çaba göstermek gerekebilir.

Hibrit çalışma koşulları nasıl değiştirdi?

Yeni nesil çalışanların çalışma ortamından beklentileri pandemiden önce de değişmişti. Nerede ve nasıl çalıştıkları konusunda daha fazla özerklik, daha iyi bir iş ve yaşam dengesi, daha az stresli işyeri ortamı gibi. Pandemi tüm bu taleplerin karşılanabilir olduğunu kanıtladı. İşveren tarafında ise işletme maliyetlerinde azalma, çalışanların iş tatmininde artış ve toplamda çok daha yüksek bir verimlilik oluştu. Eğer çalışan bağlılığı da sağlanabilirse bu sistemin yürümemesi için hiçbir sebep kalmıyor. Çalışan bağlılığını sağlamak için düne kadar var olan listeye farklı bakış açıları eklememiz gerekiyor. Farklı sorular sormamız gerekiyor. Soralım.

Herkes iyi mi?

Defalarca kez “İyi misiniz” sorusunun bu dönemin en gerekli sorusu olduğunu yazdım hatta “Herkes iyi mi?” konulu bir makalemiz de var. O günden bugüne insan yönetimi alanında çok uzun bir yol alındı. Wellbeing, pandemi dönemi gündemi olmaktan çıktı ve yeni dönemin gerekliliği oldu. Problemler farklılaştı. En önemli problem evden çalışmanın, ofis çalışma saatleri ile boş zaman arasındaki çizgiyi bulanıklaştırması olarak gösteriliyor. Çok fazla ve çok uzun süre çalışmanın tükenmişliğe, fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına yol açtığı görüldü. Bu soruyu sorduk peki ama işverenler olarak tek işimiz iyiliği sorgulamak değil, iyiliği sağlamaktan da sorumluyuz. Birkaç öneri vermem gerekirse;

  • Öğle yemeği zamanlarını zorunlu tutma
  • İş saatleri dışında iş yazışmalarını tamamen e-posta ortamına taşıma (E-posta kontrolünde özerklik sağlayarak)
  • Su içme, yürüyüş yapma, iyi uyuma, iyi beslenme gibi sağlık destekleyici aktiviteler ile ilgili farkındalık yaratan bir iç iletişim dili oluşturma,
  • İşin yapılma biçimini ele alma, çalışmanın yarattığı sağlık sorunlarını irdelemek yerine işin sağlık sorunları ortaya çıkarmamasını sağlama ilk aklıma gelenler…

Herkes işin içinde mi?

İşte en önemli birkaç sorudan biri. Dahil olmak, katılmak ve içinde olmak bağlılığın en önemli dinamoları. Herkesin işe katılımından emin olun, insanların seslerini duyurmasına, yükseltmesine ve bunun desteklendiğinin bilinmesine destek olun. Kapsayıcı liderliğin ilk gereği bu. Esnek çalışmanın norm haline gelmesi durumunda, kapsayıcı bir şirket kültürünü nasıl teşvik edersiniz? Aklıma ilk gelenleri paylaşayım;

  • Ofiste olan ve uzakta kalan ekipleri ortak toplantılarla bir araya getirmek (Toplantı periyodunu abartmamaya özellikle dikkat ederek)
  • Her ekip üyesinin fikirlerini paylaşmakta özgür olduğu bir ortamı teşvik etme
  • İş dışında uzaktan çalışanlarla bire bir düzenli görüşmeler yapma
  • En zoru da farklılıkları kabul ederek herkesin fikrini paylaşmasına olanak tanıyacak bir kültür için çalışma (Kültür inşa etmek kısa sürede mümkün değil ama değişim bir yerden başlamayı gerektiriyor)

Herkes bağlantılı mı?

Bu son başlığı atarken gülümsedim, çünkü okuduğum bir makaleye göre uzaktan çalışanlar her an online ve “available” olmanın bir kâbus olduğunu düşünmeye başlamışlar. Aynı ofiste çalışırken birinin masasına/odasına gidip anlık bir soru sormak, yanıt almak mümkün. Anında iletişim beklentisi, dağıtılmış ekipler için bir zorluk olabilir. İnsanlara hem hibrit çalışın hem de arandığınız her anda iletişime uygun olun diyemezsiniz, “kapıdan sorma” lüksünden vazgeçmeniz gerekir.

Neler yapabilirsiniz?

  • Online ve yüzyüze toplantıları kaydetmek bir çözüm olabilir, katılamayanlar bilgi almış olur.
  • Ekiplerle -özellikle hibrit ekiplerle- iletişimde bağlam daima net olsun.
  • Proje yönetimi araçlarını kullanmıyorsanız kullanın ve böylece ilerlemeyi izlemek ve iş birliği kolaylaşsın.
  • Netlik olabilmesi için haftalık görevlerde ve yaklaşan teslim tarihlerinde e-posta onayı mekanizması kullanılabilir.

Son olarak; değilseniz, olabildiğince esneyin derim. Hibriti sevdik ama ilerlemek için organizasyonumuz için en iyi hibriti bulmak, keşfetmek veya oluşturmak zorundayız.

Işık Şerifsoy