Kadınlar neyi daha iyi yaptı?
1 Mayıs 2020
Dönüşünüz muhteşem olsun!
23 Haziran 2020
Kadınlar neyi daha iyi yaptı?
1 Mayıs 2020
Dönüşünüz muhteşem olsun!
23 Haziran 2020
Hepsini göster

Hangi normal?

Bir duvar yazısından yola çıktım bu kez. “Eskisi gibi olmayalım, eskiden iyi değildik!” demiş birisi. Yeni normal lafına alıştığımız bugünlerde bence düşünmeye değer bir saptama olmuş. Biliyorum, eskiden değerini bilemediğiniz birçok şey size de iyi geliyor şimdi. Bir arkadaşımızı görüp düşüncesizce ve coşkuyla kucaklaştığımız anları özlüyoruz hepimiz. Sıcacık masa sohbetlerini, biri bize değer korkusu yaşamadığımız o “normal” günleri. Yaşı daha büyük insanların eski zamanları özlemesinden öte bir şey bu, çok daha derin ve keskin.

Yeni normale dönüş planları

Yeni normale dönüş planlarının birçok yönü var. Fiziksel ortamların yeniden düzenlenmesinden tutun mesai saatlerine kadar değişen. Kapıya dezenfektanlar yerleştirelim, asansörlere sırayla binelim, servis uygulamalarını baştan sona revize edelim gibi üzerinde düşünülen yüzlerce detay var. Sağlık koşulları, güvenlik uygulamaları ve idari işleri yönetenler bu detayların üzerinde hummalı çalışmalar yapıyorlar. İşleri zor ama yönetilebilmesi daha somut kriterlerden oluşuyor. Somut faktörleri yönetmek sanki biraz daha kolay. Biz biraz soyut faktörler üzerine yoğunlaşalım ve yeni normalin “insanları” nasıl karşılayacağını tartışalım birlikte.

İnsan hikayelerine odaklanın

Kendi içinizde bir beyin fırtınası yapın ve insanlara odaklanın. Korktular, kapandılar, özlediler, merak ettiler, hastalandılar ve kayıplar verdiler. Sevdikleri insanları uzun süre göremedi pek çoğu… Bence ilk kural, herkesin birbirinden farklı ve çok özel bir hikayesi olduğunun farkında olmak ve buna göre davranmak. Tribünlere konuşmak bence anlamlı değil. Geçtiğimiz günlerde bir Instagram paylaşımında “Birlikteyiz, iyiyiz, daha iyi olacağız” mesajını gördüm. Emin misiniz? Emin olun. Herkes iyi mi sahiden? Salgın nedeniyle enfekte olmamış olmak bizi tamamen iyi mi kılıyor? Nasıl yapacağız peki? Herkesle tek tek görüşmeler yapıp, hikayelerini mi öğreneceğiz? Neden olmasın? İnsanları sayılardan ibaret gösteren haberler dinliyoruz aylardır. İtalya’da 30 bini aşkın kayıp oldu. 30 bini aşkın, günlük 50, bugün 82 gibi rakamlara alıştık. İnsanlar rakamlar değil oysa. Bir inilse her birine -mümkün değil biliyorum ama- tablonun her satırında bir hayat, bir etkileşim kümesi, anne babalar, çocuklar ve daha neler neler çıkacak kimbilir…

Geri dönebilecek miyiz?

Sizin şirketiniz için geçerli olmayabilir ama milyonlarca insanın işini kaybetmese de kaybetme korkusu yaşadığını unutmayın. Güçlü kurumsal şirketler bu korkuları nefis bir biçimde yönetti ve iletişimi kesmediler. İç iletişimlerini aralıksız sürdürdükleri gibi geniş ekosistemlerine de moral ve motivasyon dağıttılar. Makalelerimde çokça ifade ettiğim liderin iletişimi, görünür olması, sağlam durması ve güven dağıtması, bu gibi firmalarda doğal olarak uygulandı ve çalışan bağlılığı artarak sürdü. Şimdi geri dönüş planlarının yapıldığı bu günlerde, hala bu korkunun yaşandığını bilmelisiniz. Dünya benzersiz bir ekonomik kriz beklentisi içindeyken, hepimiz her gün bu gerçeği farklı iletişim kanallarından duyarken, çalışanlarının korkusuzca işe dönme planı yaptıkları şirketler ayakta alkışlanmalı.

KOBİ’lerde yeni normal

Kurumsal firmalarda sistemler uzman ekiplerin varlığı sayesinde biraz daha hızlı işletilebilir. Küçük ve orta ölçekli firmalarda ise çok daha hayati sıkıntılar olduğu için insan faktörünün ne hissettiği ve geri dönüşünün nasıl olacağı öncelikli konu olmayabilir. Çalıştıkları alanların doğası gereği uzun süredir kapalı olan binlerce firma var. Dünyanın her yerinde özellikle kafe, bar, restoran, otellerden oluşan turizm sektörü ve daha birçok sektör gergin bir bekleyiş içindeler. Ekonomik gücü olan ülkelerde bu kayıplar hızla tazmin ediliyor fakat birçok ülkenin böyle bir şansı yok. Koronavirüs krizinin en çok yoksulları ve kadınları vuracağı gerçeğini unutmayın. En yoksullardan yukarı doğru bir etki azalması söz konusu olabilir ama mutlaka bir etkisi olacak. Engage & Grow’un dünya çapındaki yüzlerce koçu, KOBİ’lerin krizlerine destek olmak amacıyla seferberlik halinde. Hepimiz birbiri ardına ücretsiz seminerler düzenliyor ve onlara destek olabilmek için tüm kanallardan bilgi paylaşıyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki koçları, sistemimize katılmaya davet ediyor ve yeni normalde büyük önem taşıyacak olan çalışan bağlılığı alanında çalışmak için teklifte bulunuyoruz. Çünkü bizim işimiz, insanların birbirinden hızla koptuğu bu dönemde bağlılığın devam etmesini sağlamak. Birlikteyiz iyiyiz demek güzel, birlikte ve iyi kalalım. Ama esas olan, herkesin gerçekten iyi olup olmadığını anlamak ve buna göre çalışmalar yapmak.

Yeni normal eski normalden daha iyi olabilir.

En azından nefes almaya başlayan gezegen için.

Işık Şerifsoy