Yeni bir iş dünyası, yeni ajandalar
1 Mayıs 2020
Kadınlar neyi daha iyi yaptı?
1 Mayıs 2020
Yeni bir iş dünyası, yeni ajandalar
1 Mayıs 2020
Kadınlar neyi daha iyi yaptı?
1 Mayıs 2020
Hepsini göster

Doktorları anlamak

Herkes kendi faaliyetlerinin bugün için faydasını ortaya çıkarmak istiyor farkındayım. Covid-19 döneminde bazı iş alanlarının hayatımızda ne kadar kritik bir rol aldığını yaşadık. Bu alanların tartışmasız ilk sırasında sağlık faaliyetleri ve çalışanları var. Mücadelenin ilk gününden beri dünyanın dört bir yanında hayatlarını hiçe sayan bir mücadele içindeler… Doktorları ele alalım. Son derece zorlu bir eğitim döneminden geçiyorlar. Eğitimleri neredeyse hiç bitmiyor. Tedavi alanlarının kendi içinde zorlukları var. Şu anda birçoğu, ailelerine hastalık taşımamak için hastane ortamında veya otellerde konaklıyorlar. Enfeksiyon riski içindeler ve görev arkadaşlarını kaybediyorlar.

Elbette aralarında pes edenler olabilir, hepsi insan ama genel olarak güçlü bir biçimde savaşmayı sürdürüyorlar.

Nedir onları bu denli güçlü ve yaptıkları işe bağlı kılan?

Çok sevgili bir doktor arkadaşımı arayıp ona sordum bu soruyu.

Bu yazının yazılmasını sağlayan da işte o yanıt oldu:

“İnsan sağlığı elbette. Bir hayat kurtarmanın sorumluluğu”

 İhmal ediliyorlar

Çalışan bağlılığı şirketler için sadece kültürel değil, rakamsal bir iyileşme anlamına da geliyor. Yüksek çalışan bağlılığı oranlarına sahip şirketlerin kazançları da aynı oranda artıyor. Doktorlar ise çalışan bağlılığı programları konusunda dünyanın hemen yer yerinde ihmal ediliyorlar. Bugün büyük bir mücadelenin içinde güçlü bir biçimde ayaktalar fakat öncesinde 2012 yılında ABD’de yapılan bir araştırma, her 3 doktordan birinde tükenmişlik sendromu görüldüğünü ve doktorların %60’ının gerekli koşullar sağlansa hemen emekli olmak istediklerini ortaya koymuş. Bu çok büyük bir rakam. Aynı araştırma doktorlarla ilgili yorumların büyük oranda düşmanlık taşıdığını ve bunun da çok büyük yıkıcı etki yarattığını ortaya koyuyor.

Şu anda tüm dünyada alkışlanan doktorların gerçeği işte bu.

Birer çalışan olarak kendi kendilerini motive etmeleri mi bekleniyor?

Arkadaşımın verdiği yanıtta olduğu gibi “hayat kurtarmanın” sorumluluğuna tutunmaları mı bekleniyor?

Bu denli değerli bir eğitim ve deneyime sahip insanların “kazandıkları para (!)” ile motive olmaları mı bekleniyor?

Sağlık kuruluşları harekete geçmeli

Evet içinden geçilen dönem zor bir dönem. Şu anda hastane ve polikliniklerde insan sağlığına odaklanmanın dışında bir şey yapılamaz gibi görünüyor. Ama kabul edin şu anda yoğun çalışanlar doktorlar, hemşireler, hasta bakıcılar ve onlara destek olan idari personel. Yönetim takımları işin elbette içindeler ama yükün büyüğünü sağlık personeli taşıyor. Sağlık personelinin motivasyonu, koşullarının desteklenmesi ve yaşam kalitelerinin hiç değilse küçük dokunuşlarla iyileştirilmesi şu anda çok önemli. Kamu olsun, özel olsun tüm hastane yönetimlerinin bu konuda acil ve hızlı önlemler alması gerekiyor. Gerilimin yüksek olduğu ortamlarda can güvenliği olmayan hekimler var. Yakınlarını yitiren veya kendilerine bekledikleri ilginin gösterilmediğini düşünen bazı hasta yakınları ne yazık ki potansiyel tehlike oluşturuyorlar.

Doktorların ve sağlık personelinin bugün gösterdikleri performansın -genel olarak- kesintisiz aynı olacağını düşünmek hata olur. İlaç firmaları – örnekleri olabilir, henüz duymadım- doktorların bugünkü yaşam kalitelerini artırmak için bir şeyler yapıyorlar mı örneğin?

Sürpriz bir telefon….

Bazen hayat ilginç mesajlar veriyor. Bu yazı yazılırken bir arkadaşım aradı. Kurduğu cümleleri yorumsuz olarak buraya bırakıyorum.

“Karım 1 aydır eve gelmiyor, biliyorsun doktor ve yoğun bakımda çalışıyor. 8 yaşındaki oğlumuz ile 1 aydır evdeyiz. Dün bize negatif çıkan bir test kitinin fotoğrafını gönderdi. Bir arkadaşının test sonucuymuş. Kendi testi henüz yapılmamış ama oğlanın moralini düzeltmek istemiş kendince.”

Işık Şerifsoy