Işık Şerifsoy

27 Temmuz 2020

Herkes aynı herkes farklı

Bundan yirmi yıl kadar önce “küreselleşme” cazibeli bir vizyondan ibaretti. Küreselleşmeyi başarmış şirketler elbette vardı ama sayıları çok azdı. Bana göre internet teknolojisinin günlük hayatın içine girmesiyle hız kazanan küreselleşme şimdilerde hayatın ta kendisi. Yerel olanın değeri bile küresel pazardaki gücüyle doğru orantılı olarak artıyor. Farklı pazarlar geliştirmek üretimi ateşliyor. Artık rekabet etmenin çok önemli bir parçası “dünyalı” olmak. Peki dünyalı olmanın aynı zamanda farklılıkları yönetebilmek olduğunu, farklılıkları yönetmenin kültürel bir değişim gerektirdiğini ve aslında göründüğü kadar kolay olmadığı konusunda […]
23 Haziran 2020

Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler!

İktisadi ve idari bilimler alanında eğitim alıp bu sevimli (!) kalıbı duymayan var mıdır? Adam Smith’in bir zamanlar pek muteber olan bu sözü – “laissez faire, laissez passe”- zaman içinde akıl almaz bir evrim geçirdi ve artık nostaljik bir yaklaşımdan daha ötesini düşündürmüyor kimseye… Bu sabah bir makalede karşıma çıktığında ise uzun yıllardır odaklandığım liderlik davranışlarını çağrıştırdı. Çalışanların tamamen özgür bırakıldığı kurumlarda organizasyon nereye gider sizce? Hiçbir müdahale olmadan her ekibin kendi sistemleriyle çalışması mümkün müdür? Böyle bir yaklaşıma nasıl […]
23 Haziran 2020

Hiyerarşinin hızlı düşüşü

Yeni normalin tanımını herkes kendi açısından yapıyor. İK’de yeni normal, eğitim sistemlerinde yeni normal, finans yönetiminde yeni normal. Dijitalleşmede 10 yılda alınacak yolu birkaç hafta içinde almış olan iş dünyası, yeni normale kelimenin tam anlamıyla ışınlandı. Ve bu dönüşüm beraberinde son derece yatay organizasyon yapıları da getirdi. Hiyerarşi yeni kuşakların zaten pek hazzetmediği bir kavramdı, dijitalleşme ile birlikte tamamen düşüşe geçti. Dijital dünya bürokrasi sevmiyor! Yeni normal dijital dönüşümü hızlandırdı. Dijitalleşmeden en önemli beklentimiz ise yaşamın kolaylaşması, iletişim ve hız. […]
23 Haziran 2020

Dönüşünüz muhteşem olsun!

Çalışmalarını dikkatle izlediğim sivil toplum kuruluşlarından biri olan TEMA Vakfı, “Dönüşüm muhteşem olacak!” sloganıyla bir kampanya başlatmış. Slogan dikkatimi çekti ve ben de desteklemek için yazımın içinde yer vermek istedim. (Siz de https://bit.ly/3dbrVY7 linkine tıklayıp #dönüşümmuhteşemolacak hashtag’i ile yapılan paylaşımlara göz gezdirebilirsiniz.) Bu güzel sloganla birlikte yeni normale dönüş konusundaki düşüncelerimi çalışan ve çalışan bağlılığı açısından özetlemeye karar verdim. Sahi, uzaktan çalışma süreci tamamlandığında (veya yavaşladığında) kendi normalinize nasıl döneceğiniz ile ilgili bir planınız var mı? Konuştuğum birçok şirket sahibi […]
23 Haziran 2020

Hangi normal?

Bir duvar yazısından yola çıktım bu kez. “Eskisi gibi olmayalım, eskiden iyi değildik!” demiş birisi. Yeni normal lafına alıştığımız bugünlerde bence düşünmeye değer bir saptama olmuş. Biliyorum, eskiden değerini bilemediğiniz birçok şey size de iyi geliyor şimdi. Bir arkadaşımızı görüp düşüncesizce ve coşkuyla kucaklaştığımız anları özlüyoruz hepimiz. Sıcacık masa sohbetlerini, biri bize değer korkusu yaşamadığımız o “normal” günleri. Yaşı daha büyük insanların eski zamanları özlemesinden öte bir şey bu, çok daha derin ve keskin. Yeni normale dönüş planları Yeni normale […]
1 Mayıs 2020

Kadınlar neyi daha iyi yaptı?

Son bir aydır dünyanın en önemli köşe yazarlarının gündeminde kadın liderler tarafından yönetilen ülkelerde koronavirüsü krizinin neden daha iyi yönetildiği var. NY Times, The Guardian gibi gazetelerin manşetlerine taşınan bu fenomen dikkat çekmeyecek gibi değil. Almanya, Yeni Zelanda, Tayvan, Finlandiya, Norveç, İzlanda…. Dünyada hemen her ülke koronavirüsü krizinin etkilerini hissetti fakat bu ülkelerde insanlar kendilerini diğer ülkedekilere göre daha iyi hissetti. Ortak noktaları; kadınlar tarafından yönetiliyor olmaları. Şeffaf olmak Bu yazıyı bir kadın olarak yazıyor olmak çok hoşuma gidiyor bundan […]